YouTube’un hayatımızdaki yeri tartışılmaz. Peki, nasıl oldu da büyük bir platform hâline geldi ve neden hala rakibi yok?
Aslında bu durumun arkasında çok derin sebepler var…
YouTube’un başarısının üç ana nedeni var: yüksek işletme maliyetleri, şirketin misyonu ve insanların bu değerlere tepkisi.
YouTube’un benzersiz iş modeli, neredeyse imkânsız olarak görülüyor. 2007’de YouTube, 2000 yılında tüm internetin kullandığı kadar bant genişliği kullanıyordu.
Bu inanılmaz maliyetler, Google’ın YouTube’u satın almasıyla karşılanabildi. Google’ın devasa finansal gücü sayesinde YouTube’un operasyonları, sürdürülebilir hâle geldi.
YouTube’un basit ama güçlü misyonu var: Herkese bir ses vermek ve dünyayı göstermek. “Kendini Yayınla” mottosu, herkesin platformda kendini ifade etmesini sağladı.
Ancak Google Video gibi rakiplerin aksine YouTube, telif hakları konusunda esnek davranarak daha geniş bir kitleye hitap edebildi. Dailymotion gibi siteler ise yetişkin içeriklere izin vererek geniş kitleleri dışladı ve böylece YouTube’un gerisinde kaldı.
Gelecek ne gösterecek?
YouTube’un benzersiz iş modeli ve Google’ın finansal desteği, platformun rakipsiz kalmasını sağladı. Ancak zamanla gerçek bir rakibin ortaya çıkma olasılığı da var.
TikTok, Kick, Twitch gibi platformlar, belirli alanlarda YouTube’a yakın ilgi görüyor. Fakat yine de mevcut pazar koşullarında YouTube’un ölçeğine ulaşmak oldukça zor görünüyor.
YouTube’un şu anki benzersiz konumu; eşsiz iş modeline, Google’ın finansal gücüne ve geniş kitlelere hitap eden misyonuna dayanıyor.
Ancak teknoloji dünyasında her zaman yeni sürprizler olabilir. Belki de bir gün, YouTube’a gerçekten rakip olabilecek bir platform ortaya çıkar.
